Mustafa SEVER


Küreselin Kültürü

Öyle günler yaşıyoruz ki kutsal bildiğimiz, yaşamımızı biçimlendiren, kişiliğimizi, kimliğimizi oluşturan değerler silikleşiyor, günlük yaşamımızda etkisini yitiriyor...


 

 

Prof. Dr. Mustafa SEVER

 

Öyle günler yaşıyoruz ki kutsal bildiğimiz, yaşamımızı biçimlendiren, kişiliğimizi, kimliğimizi oluşturan değerler silikleşiyor, günlük yaşamımızda etkisini yitiriyor... Birdenbire olmuyor elbette bunlar. Yaşadığımız süreçte, geldiğimiz noktada söylüyoruz bunu. Son 40 yıldır yaşadıklarımız; azgınlaşan, sınır tanımayan ve her şeyi pazarlayan, tükettiren kapitalist düşüncenin sahneye koyduğu popüler kültür görüntüleridir.

Konunun uzmanlarının söylediklerine göre popüler kültür, tüketime dayanan bir kültürel yaşamı öneren ve önceleyen bir kültür ve dolayısıyla yaşama şekli. Üretimin, emeğin, alın terinin hiçbir değeri yoktur bu kültürün yaşandığı toplumsal hayatta. Önemli olan tüketimdir, imajdır, görüntüdür. Tüketimi artırmak konusunda da vicdansızdır, her şeyi kendi amaçları doğrultusunda kullanır. En önemli aracı reklamdır. Kısa süreli doyumlar sağlar. Yani, örneklendirirsek pop kültür, popcorn´a/patlamış mısıra benzer; iştah uyandırır, ama doyurmaz, beslemez.

Kimse mısırın besleyici olup olmadığını, sağlıklı olup olmadığını incelemez, araştırmaz. Pek çoğumuz yediğimiz, giydiğimiz, izlediğimiz, vb. konularda seçici değilizdir. Çoğunluğun gittiği yoldan gideriz; yani birbirimizi taklit ederiz. Kitle iletişim araçları bilinçaltımızı öyle bir etki altına alır ki düşünmeye fırsat bulamayız. Bizim adımıza düşünenler, bizleri öyle yönlendirirler ki bizim için neyin doğru neyin yanlış olduğunu çoklukla kestiremeyiz; yani popüler kültür, bir sürüleştirme ideolojisidir dersek yanlış olmaz. Gündelik yaşam curcunası içinde sürüleştirilen geniş kitlelerin güdülmesi, daha doğrusu tüketime yönlendirilmesi sonucu belli bir yaşam tarzı oluşmuştur. Bu yaşam tarzında her şey imaj, görüntü adına yapılmakta, kişiler yığınlaştırılmakta, bu yığınlaşma sonucunda da eskilerin deyimiyle aynîleşme, tek tipleşme yaşanmaktadır. Kısa süre içinde yaşanan kültürel süreç aynı düşünen, aynı şeyleri tüketen, aynı davranışları sergileyen bireyler üretmektedir. Yaşananlar o denli hızlı ve inanılmaz ki bu bireyler -belki de en kötüsü de bu- yaşadıklarının gerçekliğini algılamakta zorluk çeken, adeta sanal bir dünyada yaşadığına inanan, her şeyi anlamsız bulan, ruhî çıkmazlarda yol arayan zavallılara dönüşmektedir. Gördüğü görüntüyü algılayan ancak gerisindeki anlamı hissetmeyen, neye ihtiyacı olup da neye olmadığını değerlendiremeyen, tüketime ayarlanmış bireylerin oluşturduğu bir toplumsal yapıdan gelişme beklenemez. Gelişmenin olmadığı bir toplumda çürüme başlar; ki bu çürüme, başta ahlakî anlamdadır ve bireyleri, ilk başta da çocuk ve gençleri, bunalıma, kötü alışkanlıklara, dahası suça yöneltici bir işlev görür. Oysa geleneksel kültür, insanı ideal özelliklere, toplumsal hayata katkı sağlayıcı etkinliklere yöneltir. Toplumun ortaklaşa ürettiği, üzerinde birleştiği ve koruyarak nesiller arası aktardığı ahlâki ilkeler insanî olanın inşasını sağlar. Diğer yandan bu ahlâkî ilkeler, “bireyleri yöneten, onları şöyle veya böyle davranmaya zorlayan, eğilimlerine sınırlar getirip daha ileri geçmelerini yasaklayan kurallardan oluşur.” (Durheim, 2006:51). Ancak bu kuralların işletilmesinin, dolayısıyla toplumsal hayatı düzenlemesinin önündeki engellerden en önemlisi günümüzde her şeyin popüler hâle getirilmesidir. Popülerleştirme her şeyin gerçek niteliğinden uzaklaştırılması, ciddiyetsizleştirilmesidir. Bunun nedeni ise, popüler kültürün tüketimi hedeflemesi, insanları anlık mutluluklara yöneltmesidir. Ahlâkî bir özü olmadığı için, ahlâkî bir sorumluluk duymaz. Amacı kâr, daha çok kârdır. İnsanlar tükettiği ölçüde değerlidir ve iyi tüketici olmaları için ihtiyaçları “çok önceden hesaplan[ır ve] ekonomik ve siyasal önderlerin politikalarına bağlı olarak” (Horkheimer, 1998:164) karşılanır. Daha kırk yıl öncesinde insanlar hayatlarını devam ettirme yönünde ihtiyaçlarını gidermek için satın alacakları üründe kaliteyi ön plana alırlarken günümüzde lüks ve marka peşinde koşar hâle geldiler. Bunun nedeni de popüler kültürün küresel şekilde yaygın hâle getirilmesidir.

Popüler kültür ya da her şeyin alınır-satılır olduğu, yani tüketilebilir olduğu düşüncesi, günümüz insanının yaşamının her alanını doğrudan ya da dolaylı olarak etkisi altına almıştır. Bu etki çeşitli yollardan (tv, internet, diziler, reklamlar, vd.) öylesine yoğun şekilde kitleleri etkiler ki konuşma, davranma ve insan ilişkileri bu etkinin içeriğine göre değişir. Çünkü bu etkinin içeriğince oluşan yaşam tarzının temeli taklide dayanır. Taklit ise insanı, insanî özelliklerinden, öz değerlerinden uzaklaştırır. Düşünme, yorumlama, ayırt etme, vb. yeteneklerini kullanmayan insan adeta bir meta durumuna dönüşür.

Bilerek ya da bilmeyerek malzemesi olduğumuz bu yaşam tarzına insan olarak eleştirel bakmamız, eylemlerimizi düşünme, sorgulama süreçleri sonunda gerçekleştirmemiz ve bunları da bir alışkanlık, bir yaşam tarzı şekline dönüştürmemiz gerekmektedir. Kişi olarak da toplum olarak da mutluluğumuzun temel koşulu budur. Sorgulamayı kendimizden başlatmamız, çevremize de örnek ve yönlendirici olmamız gerekmektedir. Ne olduğumuz, ne olmamız gerektiği veya ne olmamamız gerektiğini düşünmekle başlayalım. “Ne yiyeceğiz, ne giyeceğiz, ne izleyeceğiz, nasıl ilişkiler yaşayacağız?” gibi bir çırpıda düşünebileceğimiz soruların karşılıklarını düşünürken eleştirmeye, ayırt etmeye, sorgulamaya ve kendimize bir yön çizdiğimize tanık olacağız. Bu tanıklık, kendimize ve çevremize daha yararlı, kendisiyle ve toplumuyla barışık bir kimlik kazandıracaktır.

 

DURHEİM, Emile                  2006, Sosyoloji Dersleri (Çev. A. Berktay), İletişim Yay., İstanbul

HORKHEİMER, Max             1998, Akıl Tutulması (Çev. O. Koçak), Metis Yay., (4.b), İstanbul

 

 

Ukrayna: Rusya, başkent Kiev'e seyir ve balistik füzelerle saldırdı

Rus istihbaratı: Fransa, ilk etapta 2 bin askeri Ukrayna'ya göndermek için hazırlık yapıyor

Katillerin gözü döndü! İsrail’den Şifa Hastanesi’ne katliam gibi baskın: Sivilleri acımadan öldürdüler

Uzman isim Türkiye'nin rolünü anlatarak uyardı! Karadeniz'i bekleyen büyük tehlike

Pakistan'dan Afganistan'a hava saldırısı!

Rusya'da seçim: Dünya Putin'i protesto ediyor

Türkiye ve Irak'tan ortak bildiri

ABD uçağından görünen detay! Filistin topraklarına alçak imza

Rusya’da kritik seçim! Halk sandık başında: Putin yeniden mi geliyor?

Zelenskiy, Ukraynalıların Rusların Avrupa'ya geçişini engellediğini söyledi