• BIST 100

    10208,70%1,62
  • DOLAR

    32,39% 0,12
  • EURO

    34,68% 0,01
  • GRAM ALTIN

    2400,66% 0,21
  • Ç. ALTIN

    3877,87% 0,00

Amiral Yaycı: Bölgeyi Yunan talanından koruduk. Filistin´e teklifimiz budur.

Amiral Yaycı: Bölgeyi Yunan talanından koruduk. Filistin´e teklifimiz budur.

Emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı El Cezire´ye Doğu Akdeniz ve Filistin ile mutabakat adlı yazısından derleme.

 

Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması olarak da bilinen Libya ile Türkiye arasındaki deniz sınırı belirleme anlaşması, bölge için yapılan planları geçersiz kıldı ve önemli bir etki yarattı. 

Bu anlaşma ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti´nin meşruiyetini güçlendirmenin yanı sıra meşru Libya hükümetinin egemenlik haklarına sahip olduğunu gösterdik ve Libyalı kardeşlere Kıbrıs adalarının dört katından az olmayan bir deniz alanı sağladık. Libya tüm bu gelişmelerden oldukça memnun.

Rumların diğer bölgeleri yağmaladığı gibi, Kıbrıs Rum Kesimi de bu deniz bölgesini yağmalamak istiyordu. Bu nedenle Yunanlılar, Kıbrıslı Rumlar ve Avrupalılar, Libya ile Türkiye arasındaki anlaşmayı “Türk kılıcı – Türk kalkanı” olarak adlandırdılar.

 

Filistin´e gelince, Filistin bir devlet olmasına rağmen bir devlet muamelesi görmediği için güçlü bir uluslararası kimliğe sahip olmak gerekiyor.

Öte yandan Filistin korkunç bir insanlık dramı yaşıyor ve Gazze Şeridi açık cezaevine çevrildi. Askeri olarak hedef alınmasanız bile kuşatma altında yaşamak zordur. İsrail, Şeriata deniz yoluyla erişimi engellemek için Gazze´nin kıyıları kapatma hakkını ihlal etmeye devam etti.

 

Filistin´in uluslararası kimliğini güçlendirecek, tüm toprakları üzerinde egemenlik sağlayacak, genişletecek adımlar atmamız gerekiyor. Denizin altında olan, vatanın bir parçası olan tozdur.

Türkiye, denizlerin sınırlandırılması tekniklerine ve uluslararası hukukta öngörülen deniz egemenliği sınırlarını belirleme tekniklerine göre Libya, Filistin, Mısır, İsrail, Lübnan ve Suriye´ye kıyıdaştır.

Filistin ile anlaşma

 

Türkiye-Libya sınır belirleme anlaşmasından sonra Libya´daki Ulusal Mutabakat Hükümeti´nin uluslararası arenadaki önemi ve etkisi nasıl arttıysa, Filistin ile de benzer bir anlaşmanın imzalanması uluslararası alanda önemini ve etkisini artıracaktır.

Filistin ile bu anlaşma yapılırsa Türkiye 10.000 kilometrekarelik bir deniz alanına sahip olacak ve Filistin de benzer bir alana sahip olacak.

 

Bununla Filistin topraklarının alanı ikiye katlanacak ve bu deniz bölgesinde balık tutabilecek, doğal gaz çıkarabilecek ve petrol arayabilecekler. Uzun vadeli düşünmek gerekli ve bu anlaşma çok değerli bir zenginlik olduğu için gelecek için bir anlaşma olacak ve Filistin´in gelecek nesillerine bırakacağı bir güvenlik baskı kartı görevi görecek.

Mısır dahil hiçbir ülke Filistin´e böyle bir anlaşma önermedi ama Türkiye´nin Filistin hakkının yanında hakkını elde etmesi için bunu sunması gerekiyor. Ayrıca Filistin´in böyle bir uluslararası anlaşmayı imzalamasında bir sakınca yoktur, çünkü Filistin uluslararası hukuka göre bir devlettir, çünkü herhangi bir devletin “devlet” statüsü kazanabilmesi için bazı şartlara ihtiyacı vardır. 1933´te imzalanan Montevideo Sözleşmesi´ne göre, devletin belirli bir coğrafi alanı ve kendine özgü özellikler (dil, din, inanç, gelenek, görenek ve duygular gibi) kazanmış bir insan topluluğu olmalıdır. Ayrıca yetkiye sahip olmalıdır (hükümet, hukuk, polis, eğitim, sağlık sistemi vb.).

 

Sonuç: Nasıl Türkiye Libya ile denizcilik anlaşması imzalamış, denizden köprü kurmuş ve Libya´ya komşu olmuşsa, Filistin, Mısır, Suriye ve Lübnan´ın da takip etmesi mümkündür. Çin´in inşa ettiği 'Tek Yol, Tek Yol' projesine benzer bir proje devam ediyor. Böylece Doğu Akdeniz bir dostluk denizi olur.

Kaynak: https://mubasher.aljazeera.net/opinions/2021/12/11/%D8%B1%D8%A6%D9%8A%D8%B3-%D8%A3%D8%B1%D9%83%D8%A7%D9%86-%D8%A7%D9%84%D8%A8%D8%AD%D8%B1%D9%8A%D8%A9-%D8%A7%D9%84%D8%AA%D8%B1%D9%83%D9%8A%D8%A9-%D8%A7%D9%84%D8%B3%D8%A7%D8%A8%D9%82 



17° / 12.6°

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor