Poligon komutanı hangi amaçla konuşturuldu?

Poligon komutanı hangi amaçla konuşturuldu?

Mayis Alizade Independent Türkçe için yazdı

Rusya'nın "Yeni Toprak"taki Merkez Poligonu Komutanı Amiral Andrey Sinitsın, tesisin nükleer denemelerin yeniden başlatılmasına hazır olduğunu ve tüm altyapısının en iyi durumda olduğunu söyledi

 

Rusya'nın iç bölgelerine saldırılar düzenleme izninin geçen mayıs ayında ABD yönetimi tarafından Ukrayna'ya sınırlı biçimde verilmesine rağmen, yaz aylarında Ukrayna topraklarından fırlatılan drone ve füze saldırılarından birkaç kez Moskova da nasibini almıştı.

Avrupa Birliği de geçtiğimiz Ağustos sonunda bu yasağı önemli ölçüde kaldırırken, Washington ve Londra daha ileri giderek 12 Eylül'de yasağın tamamen kaldırılmasının yanı sıra, BM'nin 22-23 Eylül'de New York'ta yapılacak Genel Kurul toplantısından bu yönde karar çıkarmaya çalışacak.

 

Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, saldırılara yanıt verileceğini açıklarken, Devlet Başkanı Vladimir Putin sadece Batı silahlarıyla Rusya'nın iç bölgelerine saldırı düzenlenmesine ilişkin kararları değil, Kursk ve Zaporojye nükleer tesislerini de hesaba katarak "Bizim saldırı gerçekleştirmemiz durumunda Avrupa'nın bazı bölgelerinin ne hale gelebileceğini düşünsünler"  diye nükleere atıfta bulundu ve yeniden nükleerle tehdit etti.

Daha önce Rusya, kendi nükleer silahlarından birini Belarus topraklarına yerleştirdiğinde, otuz yılın diktatörü Aleksandr Lukaşenko silahın niteliklerine atıfta bulunarak "Böyle bir tehlikeli makinenin kimseye karşı kullanılmasını istemem"  diye tehditvari bir ima sergilemişti.

Şimdi ise ABD ve AB, kendi silahlarından Rusya'nın iç bölgelerini vurması için Ukrayna'ya BM Genel Kurulu'ndan izin çıkarmayı hedeflerken, Rusya "nükleer deneme"

 

Sovyetler Birliği döneminde nükleer deneme alanı olarak kullanılan Kuzeydeki Arhangelsk vilayetine bağlı "yeni toprak" bölgesinde denemelerin yeniden yapılabileceği ve hatta yapılması gerektiğine ilişkin resmi ağızdan açıklama bile yapıldı.

Rusya Federasyonu'nun Yeni Toprak'taki Merkez Poligonu komutanı Amiral Andrey Sinitsın, medyaya "Talimat gelmesi durumunda nükleer denemelerin her an yapılabileceğini" belirtti.

Yeni Toprak'taki nükleer deneme poligonunun kuruluşunun 70. yılı dolayısıyla Rusya hükümetinin resmi yayın organı Rossiyskaya Gazeta'ya geniş mülakat veren Amiral Andrey Sinitsın, adeta nükleer denemelerin başlamasının anonsunu verdi:

(Poligon) tam kapasiteyle hazır. Laboratuvar-deneme üssü hazır. Personel hazır. Emir gelmesi durumunda biz her an denemelere başlayabiliriz. Bizim için en önemli husus, devletin vereceği görevlerin sekteye uğratılmamasıdır. Denemelerin yeniden yapılması için görev verilirse belirlenmiş zamanda yapılacaktır.


Başta Cumhurbaşkanı Vladimir Putin olmak üzere Rusya Federasyonu yöneticilerinin az daha her hafta " nükleer saldırı" konusunu gündeme getirmesi adeta sıradan bir hal almışken, Yeni Toprak'taki nükleer poligon komutanının "emre hazır olduklarını" açıklaması ne ölçüde ciddiye alınmalı?

Yani bunu ABD ve AB'ye karşı somut bir mesaj olarak mı okumalı, yoksa başta Vladimir Putin olmak üzere Rusyalı yetkililer bu yöndeki tehditlerin hiçbir caydırıcılığının olmayacağını gördüğü için mi şimdi doğrudan nükleer poligon komutanına "emre amadelik" konuşması yapma talimatı verildi?

Bunun sebebi kesin bilinmezken, ABD ve AB silahlarının Rusya topraklarını vurmak için kullanılmasına BM Genel Kurulu kararıyla izin verilme ihtimalinin ortaya çıkmasına Moskova'nın "nükleer deneme" ile cevap vermesini hangi açıdan okumalı?

Rusya'nın hava savunma sistemi, Batı silahları kullanılarak gerçekleşme ihtimali bulunan saldırıların önünde bu kadar aciz durumda mı kaldı ki, poligon komutanının resmi hükümet gazetesine demeç vermesine ve bunun da ötesinde "nükleer denemelere hazır olduklarını" açıklamasına ihtiyaç duyuldu?

Gerçekten 22-23 Eylül'de gerçekleşecek BM Genel Kurulu öncesinde Rusya'nın "nükleer deneme"  dışında vereceği hiçbir yanıtı yok muydu?

Bu, bir nevi hava savunma sistemlerindeki zaafiyetin açık itirafı değil mi?

Şunu hatırlatmakta fayda vardır ki, SSCB en son nükleer denemeleri 1990'da, ABD ise 1992'de yaparken, 2023 yılına kadar ne Moskova ne de Washington "nükleer silah kullanma" edebiyatına başvurmamıştı.

Mart 1985'te SSCB Komünist Partisi'nin Genel Sekreterliğine gelen Mihail Gorbaçov'un Şubat 1986'da başlattığı "Perestroyka" ve "Glasnost" politikalarının dış politikaya da yansımasıyla nükleer silahların denenmesinin yasaklanmasına, asgari düzeye indirilmesine ve kullanılmayacak silahların önemli kısmının imhasına dair kararlar alınmış ve uygulanmıştı.

Malta Adası açıklarındaki sualtı gemisinin ardından İzlanda'nın başkenti Reykjavik'te imzalanmış anlaşmalar, daha sonra Moskova ve Washington'da imzalanan belgelerle dünya bir hayli rahat nefes almıştı.

O anlaşmaların sonucunda ne ABD (son tam kapasiteli nükleer deneme 1992'de yapılmıştır), ne SSCB (son nükleer deneme 1990'da yapılmıştır), ne Sovyetlerin dağılmasından sonra mirasına konmuş Rusya Federasyonu günümüze kadar nükleer denemeler yapmadı.

Geçen haziran ayında gerçekleşen Sankt-Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu'nda Vladimir Putin, gerektiğinde ülkesinin nükleer denemelere başvurabileceğini ifade etmişti.

Bu nedenle şu aşamada Yeni Toprak nükleer poligonu komutanı Amiral Sinitsın'ın resmi gazeteye konuşturulması, Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'in bizzat kendi inisiyatifi dahilinde yürüyen fiili bir süreç de olabilir.

ABD ve AB'nin Ukrayna'ya destek konusunda attıkları ve Moskova'yı tedirgin eden adımlara karşı yürütülen propaganda mekanizmasının bir parçası da.

Zira nükleer deneme, yapılmasına karar verilir verilmez hemen gerçekleştirilen bir eylem olmayıp, yeterli hazırlık çalışmalarını gerektiren bir süreçtir.

Rusya Federasyonu'nun o süreci halihazırda gizli biçimde yürütüp yürütmediği, ABD ve AB'nin Ukrayna'yla ilgili aldığı ve "Sevkedilen silahlarla Rusya'nın iç bölgelerine saldırı düzenleme izni veren" kararı ne ölçüde ciddiye almadığıyla doğrudan ilintilidir.

Hayır, asla o kararların uygulanmasından doğan içinden çıkılamaz zorluklarla karşı karşıya kalırsa Rusya nükleer silaha başvurur demeyi aklımızın ucundan bile geçirmiyoruz.

Sadece o silahların karşısında Rusya'nın savunma ve karşı saldırı kapasitesine ilişkin soruyu gündemde tutmanın gelişmeleri izleyenler için faydalı olacağına inanıyoruz.

İşin içine nükleerin olması ve olmaması durumunda da 30 ay sonra daha karmaşık bir ortama girildiğini itiraf etmek zor bir şey olmasa gerek.

 

 



Adına "Türk Dünyası" denen bölge, Rusya'yı mı geliştiriyor?

Mayis Alizade

Dünya

Avrasya Bir Vakfı Gençlik Kolları Kurucu Başkanı Çağrı Batuhan Budak, Yenidünya gündemi`nin sorularını yanıtladı.

Türk milliyetçi gençliğinin liderlerinden biri: ”Milliyetçi düşünceyi besleyen edebi ve akademik kaynakların daha fazla işlenmesi gerekiyor”

Türkiye

"Bu kuş dilidir, bunu ancak Süleyman bilir..."

Mayis Alizade

Dünya

"Bakü'ye kardeştir Tbilisi..."

Mayis Alizade

Dünya

Adına "Türk Dünyası" denen bölge, Rusya'yı mı geliştiriyor?

Avrasya Bir Vakfı Gençlik Kolları Kurucu Başkanı Çağrı Batuhan Budak, Yenidünya gündemi`nin sorularını yanıtladı.

"Bu kuş dilidir, bunu ancak Süleyman bilir..."

"Bakü'ye kardeştir Tbilisi..."

"Dostuyuz", "kardeşiyiz" etiketli diplomasi antrenmanları

Tövbe tövbe, savaşta bile yapılmayacak bir suçlama bu yahu...

Sakin olalım, gözlemci sayısı artmıyor; misyonun görev süresi uzatılıyor...

Şu bizim "Türk dünyası" vakamız… Özal hayatını kaybetmişti

Trump'ın dönüşü ve 2025'te dünya sistemi: Çift kutuplu düzen gerçekten mümkün mü?

Savaş, TürkAkım'ın gücünü pekiştiriyor mu?

"Filin zücaciye dükkanına girmesi" öncesinde "çift kutuplu dünya" hayali

Paşinyan Moskova'ya "Ya Herro ya Merro" demeyi sürdürüyor

Trump'tan Putin'e yeni mesajlar: Yeni bir diplomasi dönemi mi?

MİT, Reyhanlı'daki terör saldırısının faillerinden Muhammed Dib Koralı'yı Suriye'de yakaladı

Türkiye, Suriye'ye enerji tedarikini artıracak

“Türkiyesiz Cennete Bile Gitmem”

İran uzmanı Talebi: İran ve Suudi Arabistan arasındaki bu "acı ve tatlı paradoksal yakınlaşma", bölgenin geleceği açısından kritik bir döneme işaret ediyor

İsrailli gazeteci Gurevich: Türkiye ile İsrail arasında herhangi bir gerilim yaşanma ihtimali görmüyorum

Milli Uçak Gemisi (MUGEM)'le değişecek jeopolitik dengeler

Trump, Rusya ve Azerbaycan: 20 Ocak sonrası dünyada neler değişecek?

Sözlü baskılar yaptırımlara dönüşür mü?

Nikol Paşinyan'ın yenilgiden sorumlu tuttuğu general hapse atıldı

Nazım’ı küçük yaşta görmek ve tanımak kaderimde varmış

ÇAĞDAŞ İNSAN İLKEL İNSANDAN NE KADAR FARKLI?

BAŞAKŞEHİR KAYMAKAMINA ZİYARET

Uçak trajedisini geride bırakıp, kara sınırı trajedisiyle devam ederken...

Kapalı sınırlardan ölüme uçmak... Azerbaycan yolcu uçağı, neden Çeçenistan'ın başkentine inemeyip de Hazar Denizi'nin doğu kıyısında yere çakıldı?

2025'te dünya nereye gidiyor? Trump'ın dönüşü ve Ukrayna savaşının geleceği

Suriye'deki PKK tünelleri

Erzincan ve Erzurum petrol heyecanı... Denizden sonra şimdi sıra karada

Yükleniyor